Durun ve hemen aklınıza gelen, dünya edebiyatına damgasını vurmuş birkaç yazarın adını verin. Pek çok okurumuzun aklına ilk gelen Rus yazar Lev Nikolayeviç Tolstoy olacaktır. Çünkü Tolstoy böyle bir insandır. Uzun ömrünün sonunda vefat ettiğinde geride bıraktığı sayısız eser, sadece Rus edebiyatının değil, dünya edebiyatının da en değerli eserleri arasında sayılıyor.
Tolstoy’un eserlerini herkesin okuması gereken klasik eserler gibi sıkıcı bir başlıkla gördüğünüz için pek sevmemiş olabilirsiniz. Ancak şunu kesin olarak söyleyebiliriz ki Çok şey kaçırdın. Çünkü Tolstoy, anlattığı en küçük öyküde bile okura farklı bir dünya sunuyor. O dünyayı bırakıp kendi dünyanıza döndüğünüzde bir daha asla aynı değilsiniz.
Yazarımızı kısaca tanıyarak başlayalım: Tolstoy Kimdir?
Tam adı Lev Nikolayeviç Tolstoy olup, 9 Eylül 1828’de Çarlık Rusya’sının Yasnaya Polyana şehrinde doğmuştur. Aristokrat bir ailenin oğlu olan Tolstoy, hukuk okudu. Edebiyat tutkusuna hakim olamayınca ilk romanı Çocukluk’u yazdı. Daha sonra orduya katıldı ve Kırım Savaşı’nda görev yaptı. Savaştan sonra Avrupa’yı gezdiğinde farklı bir adam oldu.
Memleketine döndüğünde lüks içinde yaşamaktan yorulmuştu. İhtiyaç sahibi çocuklar için okullar kurdu çünkü Artık insanlara daha da üzülüyordu. Bu dönemde büyük bir bunalıma girdiği söyleniyor. 20 Kasım 1910’da 82 yaşında vefat etti. Geride okumaya doyamadığımız bir koleksiyon bıraktı.
Hayata bakış açınızı değiştirecek Tolstoy romanları:
- Çocukluk
- Anna Karenina
- Savaş ve Barış
- Aile Mutluluğu
- Diriliş
- Üç Ölüm
- Kreutzer Sonatı
- Hacı Murat
- Ivan Ilyich’in ölümü
- İnsan Neyle Yaşar?
Yarı otobiyografik bir roman: Çocukluk
Tolstoy’un yazdığı ilk roman olan Çocukluk, yarı otobiyografik bir eserdir. Yazarın alışılagelmiş basit kurgularından birini barındıran roman, Samimi anlatım diliyle okuyucuyu hızla kendine çekiyor. Tolstoy’un Erken Gençlik ve Gençlik romanlarıyla birlikte Çocukluk, yarı otobiyografik bir üçleme olarak kabul edilir.
Kitabı daha detaylı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Yaşadığımız hayata dikkatli bir bakış: Anna Karenina
birçok edebiyat eleştirmeni tarafından Edebiyat tarihinin en başarılı romanı olarak bilinen Anna Karenina, Yazarın gözlem gücünün ne kadar büyük olduğunu okura gösterir. Etkileyici betimlemelerle dolu olan roman boyunca aşk, evlilik, ölüm gibi hepimizin uğraştığı konulara dışarıdan bakma şansı buluyoruz.
Kitabı daha detaylı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Gerçek bir klasik: Savaş ve Barış
Savaş ve Barış, dünya edebiyat tarihine adını altın harflerle yazdıran bir roman. 19. yüzyıl Rusya’sını konu alan bir savaş romanı. Romanı bu kadar benzersiz kılan, her satırda dönemin köy ve kasabalarının anlatılması; Aristokratik yaşamı, hatta sarayın en bilinmeyen ayrıntılarını bile çarpıcı bir gerçeklikle anlatıyor.
Kitabı daha detaylı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Aşktan kalan tuhaf bir dostluk: Aile Mutluluğu
Aile Memnuniyeti aslında tuhaf bir aşk hikayesini anlatıyor. Evli çiftimiz tamamen farklı karakterlere sahip insanlardır ve bu nedenle hiçbir tartışmanın sonu hoş olmaz. Aralarında sevgi olmasa bile nezakete dayalı bir dostluk kalır.Tolstoy, kolay gibi görünen bu romanda bile karakterlerin iç dünyasını işlemeyi başarmış.
Kitabı daha detaylı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Varoluşun dayanılmaz ağırlığı: Diriliş
Tolstoy’un yaşadığı dönemde yayımlanan son romanı olan Diriliş, aslında yazarın üzerinde uzun yıllar çalıştığı bir eserdir. Sibirya’ya doğru yola çıkan bir grup mahkumun anlatıldığı roman boyunca,Hayatın anlamına dair derin sorulara dalıyor, bunalmadan kendini yeniden yaratma sürecini anlamaya çalışıyoruz.
Kitabı daha detaylı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Her biri bir roman kadar çarpıcı öyküler: Üç Ölüm
Özellikle yaşamının son yıllarında toplum, aile, din, özgürlük, devlet gibi kavramlar üzerinde derin araştırmalar yaptı. Tolstoy, romanlarının yanı sıra birçok öykü de yazmıştır. İşte bu öykülerden bazıları: Holstomer, Pot Alyosha, Balodan Sonra, Köyde Müzik, Üç Ölüm; Sade ama çarpıcı bir anlatımla okuyucularıyla buluşuyor.
Kitabı daha detaylı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Sansürlenecek kadar zor: Kreutzer Sonatı
Kreutzer Sonatı ilk kez 1889’da yayımlandı ancak sansürlendi. Sansürlenmesi onu daha da ünlü yaptı. Pek çok tartışmaya yol açan bu eserde aslında yazarın ahlak anlayışındaki değişimi de görüyoruz. Eser boyunca gerçekçi ama etkileyici bir anlatım karşılıyor bizi.
Kitabı daha detaylı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Savaşın tam kalbinden: Hacı Murat
Tolstoy’un askerlik dönemi Kırım Savaşı’na katıldı ve geri döndüğünde bir daha asla aynı adam olmadı. Bu savaş sırasında yaşadığı her şeyi Hacı Murat romanında anlatmıştır. Ancak roman sadece bir savaş hikâyesi anlatmıyor, savaş kavramını bütünüyle sorguluyor.
Kitabı daha detaylı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
‘Sıradan bir adamın sıradan ölümü.’: İvan İlyiç’in Ölümü
Dünya edebiyatında ölümle ilgili yazılmış sayısız roman var ama hiçbiri İvan İlyiç’in Ölümü kadar sert bir yüzleşmeyi sunmuyor. O kadar basit bir açıklaması var ki Ölümün insanın en büyük korkusu olduğunu merak ediyoruz.Tolstoy bir mektubunda İvan İlyiç’in Ölümünü şu cümlelerle anlatır: ‘Sıradan bir adamın sıradan ölümü.’
Kitabı daha detaylı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
En değerli erdemin sırrı: İnsan Neyle Yaşar?
Bir İnsan Neyle Yaşar? hepsi benzer temalara sahip kısa öykülerden oluşuyor. Bu hikayelerin her birinde Tolstoy İnsanları nasıl mutlu edeceği konusunda endişeleniyor.Yazarın ahlak anlayışını en çıplak haliyle gördüğümüz öykülerle karşılaştırıldığında en değerli erdem sevgidir.
Kitabı daha detaylı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Dünya edebiyatının en değerli isimlerinden biri, Tolstoy’un mutlaka okumanız gereken eserlerinden bazılarını listeledik. Elbette bu liste çok daha uzun olabilir. Listemizde olmasını istediğiniz Tolstoy eserlerini yorumlarda paylaşabilirsiniz.
